Bunları Biliyor musunuz?

Alakargalar topladıkları palamutları daha sonra kullanmak üzere toprağa gömerler. Bazen günde 1.000 tane palamut gömdükleri olur. Ormanda her yer birbirine benzemektedir. Bu nedenle bir insan için bile ormanda bir yeri bulmak çok zordur. Peki alakargalar palamutları sakladıkları yerleri nasıl bulurlar? Çok akılcı bir şey yaparak, buralara işaret koyarlar. Bunun için de bazen ağaç dallarını, bazen de taş parçalarını kullanırlar. Yine de koskoca ormanın içinde toprağın altında bir yeri bulmak çok zordur. Fakat yapılan deneylerde bu kuşların aradan 9 ay geçtikten sonra bile palamutları buldukları ortaya çıkmıştır. bulamadıkları palamutlar da olur, Alakargaların unuttuğu palamutlar yavaş yavaş ormana dönüşür.

En büyük sürü tanımı yapılırken sürüdeki birey sayısı göz önüne alınır. Bu alanda da karşımıza rekor sahibi olarak yine Schistocerca gregaria (bir çekirge türü) çıkıyor. En büyük sürüyü, aslında göç eden böcekler oluşturur Bunlar arasında çölde yaşayan çekirgeler, kutup ve tropiklerdeki sivrisinekler, kelebek, güve ve yusufçuklar bulunur. 1954 yılında Kenya’yı istila eden çöl çekirgeleri 200 kilometrekarelik bir alanı kaplamıştı. Kilometrekare başına tahmin edilen böcek sayısı 50 milyondu. Bu da sürüde 10 milyar çekirgenin bulunduğu anlamına gelmektedir. Kapladığı alan göz önüne alındığında bir dağ çekirgesi olan Melanoplus spretus, 330.000 kilometrekare ile en fazla alan kaplayan sürüdür.

Dev Balinalar Denizde yaşayan en büyük canlılar balinalardır. Özellikle Mavi Balina olarak tanınan balina türünün boyu 30 metre’yi. ağırlığı ise 150.000 kiloyu aşar. Bu balinanın boyunun uzunluğunu anlayabilmek için gözünüzün önüne 5 katlı bir apartman getirmeye çalışın. Bir de yine aynı balinanın 25-30 fil ile yaklaşık aynı ağırlıkta olabileceğini de unutmayın.

Geri Geri Uçabilen Kuş, Sinekkuşları hızlı ve akrobatiktir. Kanatlarının sivri uçları jumbo jetlerinki gibi geriye bakar. Sinekkuşları havada dik olarak asılı kaldıklarında, kanatlarını omuzlarından döndürür. öylelikle ileri olduğu gibi geriye de gidebilirler.

Kozalaklar nemliliğin ya da havada ne oranda nem olduğunun güvenilir göstergeleridir. Kozalaktaki kabuklar, nemli olduğu zaman, kapalı; kuru olduğu zaman, açıktır.

Kırkayaklar, vücutlarının her bölümünde iki çift ayağa sahiptir. Adları “kırkayak” olsa da, bu böceğin ayak sayısı, 8 ile 200 arasında değişir. Tropikal bölgelerdeki kırkayakların boyu, 30 santimetreye kadar ulaşabilir.

Tisahlar yakaladıkları avlarına dişlerinin arasında 1250 kiloluk bir basınç uygularlar. Avlarını yakaladıktan sonra vücutlarının etrafında dönerek ölüm dansı denilen burgu hareketini yaparlar. Orta boydan daha küçük bir timsah bile bu ölüm dansıyla yetişkin insanların kemiklerini çok rahat kırabilir.

Tarantulalar iki buçuk yıl yiyeceksiz yaşayabilirler. Ve en büyük düşmanları pepsis arılarıdır. Pepsis arıları TarantularınTh vücuduna yumurtalarını bırakır, bu yumurtalar çıkana kadar örümceğin öz suyuyla beslenir ve hayvanı yavaş yavaş öldürürler.

Ülkemizde yaşayan hayvan türü sayısı tüm Avrupa kıtasında yaşayan hayvan türlerinin 1.5 katıdır. Ülkemizde doğal olarak 120 memeli hayvan, 440 kuş, 13 sürüngen, 350 balık türü yaşamakta ve 15 memeli, 46 kuş, 18 sürüngen türü yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunmaktadır.

Kağıt 3 bir ton kullanılmış beyaz kâğıt, geri kazanıldığında 16 adet çam ağacının, bir ton kullanılmış gazete kâğıdı geri kazanıldığında ise 8 adet çam ağacının kesilmesi önlenmiş olacaktır. Yeryüzündeki karalar bugünkü haline gelinceye kadar, kuzey yarım küreden güney yarım küreye, güney yarım küreden kuzey yarım küreye doğru bir göçebe gibi dolaşmışlardır. Peki kıtaların hareketi durdu mu? Hayır, kıtalar hâlâ hareket halinde ve gezinmeye devam ediyorlar.

Yılanlar her zaman avlarını kafa tarafından yutmaya başlarlar. Nedeni ise kurbanlarının ayaklarının ağızlarına takılarak boğulmalarını engellemek içindir. Yılanların metabolizmaları çok yavaş işlediği için midesi avını çok geç sindirir. Büyük bir av yutmuşsa bazen bir ay boyunca avlanmaz.

Dev Galapagos Kaplumbağası yaklaşık 200 yıl kadar yaşayabilir.

Dünyanın yaklaşık 4,5 milyar yaşında olduğu anlaşılmıştır. Bilim adamlarının yaptığı çalışmalar sonucunda Dünya üzerindeki karaların görünümü 4,5 milyar yıl boyunca birkaç kez değişmiştir. Dünyamız bugünkü görünümünü levhaların hareketi sonucunda kazanmıştır. Bilim adamlarının araştırmalarına göre, günümüzden yaklaşık 200 milyon yıl önce tek bir kara kütlesi varmış. Bugün bu süper kıtaya PANGEA deniyor. Bu kıta, güneyde Gondwana (bugünkü Güney Amerika, Afrika, Madagaskar, Hindistan ve Avustralya), Kuzeyde Avrasya (bugünkü Kuzey Amerika, Avrupa ve Asya)’dan oluşmaktaydı. Yeryüzünün geri kalan kısmı ise uçsuz bucaksız dev bir okyanusla kaplıydı: Bu okyanus da PANTHALASA adı ile anılır. Pangea, kıtasının doğusunda yer alan körfeze ise TETİS DENİZİ denir. 

Pangea Kıtası’nın yaklaşık 180 milyon yıl önce ikiye ayrılmaya başladığı, 150 milyon yıl önce de iki ana kıtanın ortaya çıktığı tahmin edilmektedir. Bugün, kuzeyde kalan kıtaya LAURASIA, güneyde kalan kıtaya da GONDVVANALAND adı verilmektedir. Dünya, bundan yaklaşık 45 milyon yıl önce bugünkü biçimini almaya başlamıştır.

Aspirin doğrudan doğruya laboratuarlarda hazırlanan ilaçların ilkidir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Matematiğin Parlayan YILDIZI