Zeka Bulmacaları ve Bilmeceleri

ZEKA BULMACALARI

1-) MUHİTTİN NEDEN KOVULDU?

Türkiye’nin en büyük pamuk fabrikalarından birinin müdürü ertesi gün iş için Amerika’ya gidecekmiş. Fabrikada bütün hazırlıklar tamamlanmış ve müdür tam yola çıkacakken gece bekçisi Muhittin hızla içeri girmiş:

– Müdürüm, sakın bu seyahate çıkmayın. Ben dün gece bir rüya gördüm, uçak düşecek ve siz öleceksiniz, demiş. Bunun üzerine müdür biraz paniklemiş. Gitse bir türlü, gitmese bir türlü. Gitmezse çok büyük bir yatırımdan olacak, gitmek istese bu sefer korkudan gidemiyor…

Ve sonunda gitmeme kararı almış. Ertesi gün televizyonu açtığında ise bineceği uçağın gerçekten de düştüğünü öğrenen müdür, Muhittin’in tazminatını verip ve işten kovar.

Müdür Muhittin’i neden kovdu?

  

2-) SHERLOCK HOLMES, DR. WATSON ve BİR KAMP VAKASI

Sherlock Holmes ile Dr. Watson kafalarını dinlemek için beraber bir kampa giderler. Doğada bir süre dolaşırlar. Akşam olunca yemeklerini yerler ve çadırlarında uykuya dalarlar. Elemanlarımız, cırcırböceklerinin vızıltıları, çekirgelerin uğultuları arasında ve tabiatın koynunda güzel bir uyku çekmek üzeredir. Günlük koşuşturmalardan, sıkıntılardan ve stresten uzak evrenle, astronomla başbaşa bir gece… Ne var ki üç dört saat sonra Holmes uyanır ve arkadaşını kaldırıp sorar:

– Watson, yukarıya bak ve bana ne düşündüğünü söyle.

Watson cevap verir:

– Milyonlarca yıldız görüyorum.

– Başka?

– Milyonlarca galaksinin ve dolayısıyla milyarlarca gezegenin varlığını hissediyorum.

– Başka?

– Astronomik olarak yıldızların konumuna bakarak saatin 3’ü çeyrek geçtiğini anlıyorum.

– Başka?

– Teolojik olarak Allah’ın kudretini ve kendi acizliğimizi görüyorum.

– Başka?

– Meteorolojik açıdan da yarın havanın çok güzel olacağını tahmin ediyorum…

Holmes bir süre duraklar. Watson merak edip sorar:

– Hayrola? Ne oldu ki, sen ne düşünüyorsun?

Holmes cevap verir:

– Salak (…)

Sherlock Holmes’in Dr. Watson’a verdiği cevap nedir?

3-) GEMİDEKİ HIRSIZ

Bir gemi, turistleri 1 hafta sürecek tur gezisine çıkarmış. Seyahat esnasında gemide sürekli hırsızlık olayları meydana geliyormuş. Tayfalardan biri turistlerle sürekli kavga ediyormuş. Bu tayfa savaş gazisiymiş ve sol kolunu kaybetmiş.

Malezda adında bir de iyi eğitimli köpeği varmış. Ancak turistler bu adamın haline acıyıp kaptana şikayet etmiyorlarmış. Bir gün kaptan gemiyi yardımcı kaptana teslim edip odasına gitmek üzere aşağı inmiş. Bir odaya girmiş ve karşısında iki turist görmüş. Kısa bir şaşkınlık devresinden sonra kaptan turistlere “Kusura bakmayın, kendi odam sandım” demiş. Çıkarken de tayfanın köpeği Malezda’yı görmüş. Kaptan köpeğin ağzına dikkatlice baktığı zaman köpeğin ağzında karanlıkta parlayan bir şey olduğunu farketmiş.


Hırsız kim? Ve neden?

 

4-) HEYKEL

Biri heykeltraş, biri terzi, biri kuyumcu, birisi de hoca olan dört arkadaş bir yolculuğa çıkmış. Gece vakti başlarına bir iş gelmemesi için de sırayla nöbet tutmaya karar vermişler. İlk nöbeti heykeltraş almış. Bakmış zaman geçmiyor “En iyisi ben bir heykel yapayım” demiş ve güzel bir kız heykeli yapmış. Nöbet sırası terziye gelince terzi bakmış, güzel bir heykel, “En iyisi ben buna gelinlik dikeyim” demiş ve yapmış. Nöbet sırası kuyumcuya geçince o da bakmış güzel bir heykel; kıza yüzük ve bilezik takmış. Son nöbet sırası hocaya geçmiş, hoca bakmış güzel bir heykel; “Ya Rabbi ne güzel kız, bu kıza bir can ver Allah’ım” diye dua etmiş… Sabah olunca kalkıp bakmışlar ki kız canlanmış. Dört arkadaşın hepsi “Kız benim olacak” diye tartışmaya başlamış. Aralarında bir sonuca varamamışlar, işi kadıya götürmüşler. Kadı düşünüp taşınmış ve kızı içlerinden birine vermiş.

Acaba, Kime ve Neden verdi?

 

5-) KATİL KİM?

Bir eroin tüccarı, mağdur durumda olan bir ailenin Salih Karatalih adındaki çocuğunu, bakmak vaadiyle yanına alır ve kurye olarak çalıştırmaya başlar. Çocuğu karın tokluğuna, sadece günlük ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde kullanır. Çocuk büyüyünce hem masrafları artar, hem de ileride başına bela olabilecek kadar bilgiye sahiptir. Eroin tüccarı çocuktan kurtulma planları yapar. Çocuğu gezdirme bahanesiyle bir deniz kenarına götürür ve orada öldürür. İhbar sonucu polis plaja gelir. Çocuğun üzerinde eroin tüccarının isminin yazılı olduğu şirketin kartı vardır. Polis tüccarı arayarak “Salih Karatalih’i ölü olarak bulduk, lütfen hemen olay mahalline gelin” der. Tüccar sözkonusu plaja geldiğinde ise polis adama “Seni cinayetten tutukluyorum” der.

Polis tüccarın katil olduğunu nasıl bu kadar çabuk anladı?

6-) ZENCİ HIRSIZ

ABD’nin Los Angeles eyaletinde bir hırsızlık olayı olmuş. Bir görgü tanığı “Hırsızı gördüğünü, onun orta boylu, iri yapılı bir zenci olduğunu” söylemiş. Hırsızlık masası ekipleri kısa bir araştırmadan sonra adamı sorguya almışlar. Adama “Olayı araştırdık, hırsızı gördüğünü iddia ediyorsun. Ancak olay esnasında etrafta hiçbir ışık yanmadığını, ay ışığı olmadığını ve arabanızın da farlarının yanmadığını tesbit ettik. Öyleyse hırsızı nasıl gördünüz? der.

Sizce adam hırsızı gördü mü? Nasıl?

 

7-) MANTIK HATASINI BULUN

1936 yılında İngiltere’de bir cenaze törenindeyiz. General, mezar başında, ölenin ardından bir konuşma yapıyor: “Bugün aramızdan ayrılan Kral Albert, Birinci Dünya Savaşı’nda sayısız kahramanlıklarla İngiltere’ye büyük hizmetler vermişti. Kendisini hep saygıyla anacağız. Biliyorsunuz yerine geçen yeni kralımızın adı da Albert idi. Ancak Kraliçe Victoria’nın gelecekteki hiçbir kralın Albert adını almaması şeklindeki arzusuna saygı göstererek adını değiştirdi ve George oldu. Eski kralımızın hatırasına hürmette kusur etmeyen yeni kralımıza da teşekkür ediyoruz.”

Generalin bu konuşmasındaki mantık hatasını bakalım kaç okuyuşta fark edeceksiniz?

 

😎 YAHUDİ TEFECİ

Ortaçağlarda Venedikli bir tüccar, Yahudi bir tefeciden 250 altın borç alıyor. Yalnız bir anlaşma imzalıyorlar: 1 yıl içinde borcunu ödeyemezse, tefeci, tüccarın vücudundan tam 1 kilogram et kesip alacak. Tüccarın gemileri bir fırtınada batıyor ve tefeci hakkını istiyor. Tabii ki tüccar vücudundan 1 kilo et kestirmeye razı olmuyor, yalvarıyor ve bir süre sonra borcunu faiziyle beraber ödeyeceğini söylüyor. Ama Yahudi ısrarlı. Bunun üzerine hakim karşısına çıkıyorlar. Hakim tüccara acıyor, fakat Yahudi’yi nasıl durdursun, ortada imza var. Meğerse bu hakim Mehmet’in mantık bilmeceleri okurlarındanmış, düşünüyor ve öyle bir şey söylüyor ki tüccarı kurtarıyor.

Acaba hakim Yahudi’ye ne dedi?

 

9-) ÜÇ PRENS

Prenses’in biri ile evlenmek için diğer ülkelerden üç prens geliyor. Prenses hangisiyle evleneceğine karar veremiyor ve prenslere “Kendisine en iyi hediyeyi getirenle evleneceğini” söylüyor. Üç prens de kendi diyarlarına geri gidiyor ve en iyi hediyeyi aramaya başlıyor. Birinci prens sihirli bir ayna buluyor; kimi görmek istersen aynada görebiliyorsun. İkinci prens uçan halı buluyor, aylar sürecek olan yolları dakikada aşabiliyorsun. Üçüncü prens de şifalı bir elma buluyor, ölümcül hastalıkları bile sağlığa kavuşturan bir elma…

Her üç prens de hediyeleri prensese getirmek için yola koyuluyor. Bunlar çölde karşılaşıyorlar. Biraz sohbetten sonra o anda prensesin ne yaptığını merak ediyorlar. Sihirli aynaya baktıklarında prensesin ölüm döşeğinde olduğunu görüyorlar. Çok üzülüyorlar. Hemen uçan halıya binip elmayı prensese yetiştiriyorlar. Prenses sağlığına kavuşuyor, prenslerden birine borçlu olduğunu düşünüp onunla evleniyor.

Hangi prensle, Niçin?

 

10-) AMAZONLAR

Eski zamanlarda bir erkek Amazonların (Amazon = Kadın Savaşçılar) eline esir düşmüş. Amazonlar erkeğin boynunu vurmadan önce son sözünü sormuşlar. Erkek öyle bir şey söylemiş ki, hiçbir kadın erkeği öldürmek istememiş.

Ne söylemiş olabilir?

 

11-) İKİ SEVGİLİ

Birbirini seven iki nişanlı gencin, erkeğin askerliği nedeniyle bir süre ayrılması gerekmiş. Ayrılmadan önce aralarında “Yüzüklerini çıkarmamaları, ikisinden birinin parmağında yüzüğün olmaması durumunda bunu ihanet olarak kabul edecekleri ve sonuçta da kesinlikle ayrılacakları” yönünde sözbirliğine gitmişler. Neyse… Gencin askerliği bitmiş, vapurla geri dönüyor. Sevgilisi de limanda onu bekliyor. Sabah vakti vapur limana yanaşınca iki nişanlı birbirine el sallamaya başlamışlar. O esnada delikanlının parmağındaki yüzük denize düşmüş. Karaya çıktığında iki sevgili sarmaş dolaş olmuş. Tabii hasretlikten dolayı kızın aklına yüzük falan gelmiyor. Neyse, akşam restauranta gitmek üzere ayrılmışlar, herkes evine gitmiş. Akşam olunca beraber lokantaya gitmişler, sipariş olarak balık söylemişler. Garson o gün tutulan taze iki balık getirmiş.

Kız balığını yemek üzereyken balığın karnını yarınca bir de ne görsün?

ZEKA BİLMECELERİ

1.

Adamın biri bakkala gitmiş, 100 bin lira vermiş ve bir sigara istemiş (Sigara 50 bin lira). Bakkal, kasada bozuk para olmadığı için yandaki manavdan iki 50 binlik alıp gelmiş. 50 bin liranın birini müşteriye vermiş, diğerini de kasaya koymuş. Müşteriye bir de sigara verip göndermiş (Her şey normal). Biraz sonra manav bakkala gelip, ‘Senin verdiğin 100 bin lira sahte, al bunu değiştir’ demiş. Bakkal parayı almış, yırtıp çöpe atmış ve manava yeni 100 bin lira vermiş.

Bu işten bakkalın zararı kaç liradır?

2.

Adam itibarlı bir kulübe girmek istiyordu, ama parolayı bilmiyordu. Bir kenarda saklanarak üyelerin girmesini seyretti. Bir üye gelip kapıyı çaldı. Kapıcı “8” dedi, üye “5” dedi, kapıcı üyeyi içeri aldı. Başka bir üye gelip kapıyı çaldı. Kapıcı “7” dedi, üye “4” dedi, kapıcı onu da içeri aldı. Adam kuralı anladığını düşünerek kapıyı çaldı. Kapıcı “6” dedi, adam “3” dedi, ama kapıcı adama “Siz üyemiz değilsiniz” dedi ve içeri almadı.

Sizce adam kaç demeliydi ve niçin?

3.

Kral, idama mahkum bir adama bir tavuk vermiş ve ‘Sen bu tavuğu nasıl öldürürsen, biz de seni öyle öldüreceğiz’ demiş. Adam kurtulmak için tavuğu nasıl öldürebilir?

4.

Kral, idama mahkum bir adama iki tane kağıt tutmuş ve “Bu kağıtlardan birinde HAYAT, diğerinde ÖLÜM yazıyor. HAYAT yazılı kağıdı çekersen kurtulursun, ÖLÜM yazılı kağıdı çekersen asılırsın” demiş. Fakat kral kağıtların ikisine de ÖLÜM yazdırmış. Mahkum da bunu öğrenmiş.

Acaba mahkum nasıl kurtulabilir?

5.

Kral, idama mahkum bir adama “Ölmeden önce son bir cümle söylemene izin vereceğim. Bu cümlen doğru çıkarsa başın kesilecek, yanlış çıkarsa asılacaksın” demiş.

Adam kurtulmak için ne söyleyebilir?

6.

Biri sağda diğeri solda bulunan 2 kapımız var bu kapılardan biri hazine odasına açılıyor. Bu 2 kapının önünde de 2 bekçi var. Bunlardan biri hep doğru, diğeri ise hep yalan söylüyor. Hazine odasını bulabilmek için bu bekçilerden birine yalnızca bir soru sorabiliriz.

Bu soru ne olmalıdır?

7.

Bir sepette bulunan üç elma, üç çocuğa, herkese birer tane olarak verilecek. Ama sepette yine elma kalması lazım.

Nasıl olur?

8.

Adam düşmanıyla görüşmeye gitmişti. Düşmanı ona kola ikram etti. Güvenli olduğunu göstermek için kendisi bir kaç yudum içti, ona bir şey olmadı. Misafir olan adam ise kolayı içti ve öldü. Nasıl?

9.

Bir avcı, duvarın dibinde bulunan 5 adet kuş görüyor. Tüfeğini ateşleyip ikisini vuruyor.

Geriye kaç kuş kalır?

10.

8 arkadaş teker (yassı silindir) biçimi bir pastayı 3 kesişte eşit olarak nasıl bölüşür?

11.

Bir berber, “Bir zayıf adamı traş etmektense 10 şişman adamı traş etmeyi tercih ederim” diyordu.

Niçin?

12.

İki kişi 5 el satranç oynadı. İkisi de aynı sayıda oyun kazandı ve hiç beraberlik olmadı.

Nasıl?

13.

“Topkapı’ya giderken yolda yedi karısı olan bir adamla karşılaştım. Her kadın yedi çanta taşıyordu. Her çantada da yedi kedi vardı. Her kedinin de yedi yavrusu vardı”. Kedi yavruları, kediler, çantalar, kadınlar…

Toplam kaç canlı Topkapı’ya gidiyordu?

14.

İki asker nöbetteydi. Biri kuzeye bakıyordu, diğeri güneye. Bir süre sonra kuzeye bakan diğerine, “Ne sırıtıyorsun be?” dedi. Güneye bakanın sırıttığını nasıl anlamıştı?

15.

Yılın kaç ayında ‘otuz’ gün vardır?

16.

Holle Kuzey Avrupa’nın her yerinde tanınır. Ona Holda veya Hulda da denir. Holle bir bakire, bir ana ve bir yaşlı kadın olarak 3 nitelikli bir tanrıçadır. O kadınlığın 3 çağını temsil eder. Onunla ilgili öykü ve soru şöyle: Kaderinde genç bir kızken Kış’ın ve Buz’un kralı Holler ile evlenmesi yazılmıştı. Kral onun değerinden emin olmak için onu bir bilmeceyle sınadı: “Sarayıma gel, fakat çıplak veya giyinik olarak gelme, yürüyerek veya bir şeye binerek gelme, yalnız veya arkadaşlarınla gelme, aydınlıkta veya karanlıkta gelme”… Holle krala nasıl geldi?

17.

Bir pastanın üzerinde 10 tane mum var. Dört tanesini söndürdük, kaç mum kalır?

18.

Küçük bir gazoz şişesinin içinde normal bir armut var. Şişede ve armutta hiçbir hile olmadığına göre, armut şişeye nasıl girmiş?

19.

Bir köprüden üç kişi geçiyor. Birisi hem köprüye basıp, hem etrafı görüp geçiyor. Birisi görüp basmadan geçiyor. Birisi de hem basmadan, hem de görmeden geçiyor.

Bu nasıl oluyor?

20.

Birbirleriyle kavgalı olan iki köy, anlaşmazlıklarından dolayı aralarındaki her türlü ilişkiyi kesmişler. Bunun için de iki köyü birbirinden ayıran nehirdeki köprünün tam ortasına bir bekçi dikmişler ve köyden köye geçişi yasaklamışlar. Bekçi köprünün tam ortasında duruyor ve her iki ucu rahatlıkla görebiliyor. Köprü 4 saatte geçilebiliyor. Bekçi ise günde 22 saat nöbet tutup, sadece 2 saat uyuyor.

Karşı köyden bir kızı seven genç, köprüden nasıl geçebilir?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Matematiğin Parlayan YILDIZI